14 Ocak 2017 Cumartesi

Mutlaka İzlenmesi Gereken Hapishane Dizileri


Yabancı diziler konu çeşitliliği ve kalitesi nedeniyle her zaman tercih ettiğim diziler olmuştur. Her zevke ve her yaşa uygun kategoride dizi bulabildiğimizi düşündüğümüzde, yabancı dizilerin harika bir akşam keyfi yaşatacağı ortada. Bugün sizlerle benimde çok severek izlediğim hapishane temalı diziler ve konularından bahsetmek istiyorum. Hapishane dizileri hemen hemen tüm dizi takipçilerinin ilgisini çeker. Dizilerde kahramanların hapishanede yaşadıkları olaylar, orada yaşanan hiyerarşi ve güç savaşları, titizlikle yapılan kaçış planları ve gardiyanlarla mahkumlar arasındaki ilişkiler hep ilgi odağı olmuştur. Çok fazla olmasa da gerçekten kaliteli olan hapishane temalı yabancı dizileri sizler için ele aldım. Gözümden kaçan varsa yoruma beklerim….


The Oz


Bana göre hapishane temalı dizilerin babasıdır. 1997 ve 2003 yılları arasında yayınlandığı için eski dizi arşivlerini karıştırmayanların pek farkına varmadığı bir dizidir. İzleyicisine gerçekten konuyu yaşatan ve derinden sarsan bir yapım olan The Oz, sadece hapishane içerisinde geçiyor. Sahneleri nedeniyle ailece izlemenizi tavsiye etmeyeceğim dizide, kahramanların yaşadığı acı tecrübeler olabildiğince net ve sert bir vurgu ile gözler önüne seriliyor. Farklı sayılarda mahkumlardan oluşan grupların yaşadıkları güç savaşı dizi işleyişine damgasını vuruyor.


The Oz Konusu:

Oswald Hapishanesi’ne hoş geldiniz, Oz ismiyle tanınmış bu özel hapishaneye girdiyseniz, ‘hoş bulduk’ demek de sizin yapacağınız en zor iş olacak; çünkü Oz’da sınır tanımayan, şiddet olaylarına tanıklık edecek ve mahkûmlarla gardiyanların nasıl bir psikolojiye sahip olduklarını çok daha iyi göreceksiniz.
Suçluları terbiye edebileceğini düşünen bir idealist olan Tim McManus (Kinney) tarafından yönetilen bu cezaevinin tüm sakinleri, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmek için sıkı bir mücadele veriyor; çete üyeleri, eşcinseller, Latinler, Müslümanlar… Kimi uyuşturucu ticareti ya da diğer gruplar üzerinde güç kazanabilmek için savaşıyor. Kimi paranın peşinde; kumar oynayarak ya da başka türlü dümenlerle paraya kavuşmaya çalışıyor. Bazı mahkûmlar ise sadece tahliye olabilecekleri günü görebilmek için hayatta kalmaya çalışıyor, hatta sadece yarını görebilmeyi umut ederek yaşamaya çalışıyor.


Prison Break


İşte size tadından yenmeyecek, akıllardan yıllarca silinmeyecek şahane bir hapishane dizisi. Girişi abarttığımı düşünenler diziyi izledikten sonra bu cümlelerin yetersiz kaldığını düşüneceklerdir. Yabancı dizilerin büyük bir kısmının aksine ailece de izleyebileceğiniz, hapishane temaları ve şiddetin olabildiğince az işlendiği ancak muhteşem bir kurguya sahip olan dizide zekice tasarlanan bir kaçış planını izleyeceksiniz.  Benim gibi düşünenler çok olmalı ki, 4. Sezonu ile ekranlara veda eden Prison Break yakın zamanda 5. Sezonu ile yeniden izleyici karşısına geçecek.

Prison Break Konusu:

Suçsuz yere idama mahkûm edilen Lincoln Burrows'un, kardeşi Michael Scofield tarafından hapishaneden kaçırılmasyla sona erer.Michael abisini hapisten kurtarmak için sahte bir suç işleyip kendisini abisiyle aynı hapishaneye attırır. Hapishane Chicago,IL de bulunan Fox River eyalet hapishanesidir. Michael aynı zamanda inşaat mühendisidir. Dizide zekiliğiyle dikkat çeken Michael hapishanenin planını sırtına ve kollarına gizli bir şifreyle dövmeletir. Bu dövmeler sayesinde bazen aksamalar yaşasa da planlarını gerçekleştirip abisini hapishaneden kaçırır.

Orange is the New Black


Diğer hapishane dizilerinden farklı olarak kadın mahkumların yaşamına zoom yapan dizi, izleyicisini ekrana kilitleyecek kadar hareketli sahnelere sahip. Güç savaşı ve mahkumların hayatta kalma çabalarını gözler önüne seren Orange is the New Black yine ailece izlenmemesi gereken yapımlar arasında.

Orange is the New Black Konusu:

Dizi, New York City'de yaşayan biseksüel kadın karakter Piper Chapman'ın (Taylor Schilling) etrafında gelişir. Piper on yıl önce üniversitedeyken tanıdığı bir uyuşturucu satıcısı olan kız arkadaşı Alex Vause (Laura Prepon) yüzünden 15 aylık hapis cezası alır. Planları altüst olan Piper, nişanlısı Larry Bloom (Jason Biggs) ile olan New York City'deki normal hayatını bırakarak, cezasını federal hapishanede çekmeye başlar. Piper, Alex'le aynı hapishaneye düşer. Bir müddet sonra Alex'le tekrar bir araya gelir ve hapishanedeki diğer mahkumlarla baş etmeye çalışır.

Wentworth


Reg Watson'un 'Prisoner' isimli dizisinden uyarlanan dizi yeni keşfetsem de beni kendine bağlamayı başardı. 1979 ve 1986 yılları arasında yayınlanan Prisoner dizisinin günümüze uyarlanmış hali olan Wentworth, yine kadın mahkumlar arasında geçiyor ve yine asla ailece izlenmemesi gerekenler listesinde yer alıyor.

Wentworth Konusu

Kocasına cinayete teşebbüsten dolayı tutuklanarak cezaevine gönderilen mahkum Bea Smith (Danielle Cormack) karakteri üzerinden ilerliyor. Kızından ayrılarak ilk kez cezaevine giren Bea bir yandan yaşadığı olayların şokunu üzerinden atmaya çalışırken diğer yandan hapishane sistemine ayak uydurmaya çalışıyor. Güç savaşlarının da yaşandığı dizi de ayrıca mahkum-gardiyan ilişkilerine yer veriliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder